İçeriğe geç

Kategori: Makaleler

Tufana kapılmak ne demek ?

“Tufana kapılmak”, aklın dümeni bırakıp duygunun dalgalarına teslim olmaktır; çoğu zaman romantikleştirilmiş bir kaçış, sorumluluğu geciktiren bir mazeret. Tufana Kapılmak Ne Demek? – Kalabalığın Dalgasında Kaybolmanın Eleştirisi Bugün cesur bir cümle kurmak istiyorum: “Tufana kapılmak” masum bir deyim değil, düşünsel tembelliği cilalayan bir kılıf. Toplumsal öfke yükselince, sosyal medyada konu başlıkları fırtına gibi esince, haber akışları sel olup üzerimize çökünce, “tufana kapıldım” demek çoğu kez hem bireysel hem kolektif sorumluluğu rafa kaldırmanın en kolay yolu. Peki gerçekten neye kapılıyoruz; suya mı, duyguya mı, yoksa manipüle edilmiş algımıza mı? Deyimin Romantizmi: Kahramanlık Masalı mı, Sorumluluktan Kaçış mı? “Tufan” kelimesi büyük, destansı…

Yorum Bırak

Haldun Taner mezarı nerede ?

Haldun Taner Mezarı Nerede? Bir Eğitimcinin Gözünden Bellek, Öğrenme ve Kültürel Devamlılık Bir Eğitimcinin Kalbinden: Öğrenmek, Hatırlamanın En Anlamlı Hâlidir Bir öğretmen için her ders, geçmişle bugünün buluştuğu bir yerdir. Çünkü öğrenmek yalnızca bilgi edinmek değil, bir kültürün belleğini yaşatmak demektir. “Haldun Taner mezarı nerede?” sorusu, bu anlamda yalnızca coğrafi bir merak değildir. Bu soru, bir düşünce mirasının, bir anlatı biçiminin, bir eğitici tavrın nerede yaşadığını da sorgular. Haldun Taner’in mezarı, Zincirlikuyu Mezarlığı’ndadır. Fakat asıl mesele, onun düşüncelerinin hangi zihinlerde yaşamaya devam ettiğidir. Çünkü gerçek öğrenme, bir bilgiyi ezberlemekle değil, onu dönüştürmekle mümkündür. Öğrenme Kuramları Işığında: Bilgiden Değere Yolculuk Eğitim…

Yorum Bırak

Güvercin göğsü zararlı mı ?

Güvercin Göğsü Zararlı mı? Tarihin Sofrasından Günümüze Uzanan Bir Yansıma Tarih, sadece savaşların, imparatorlukların ya da büyük devrimlerin kaydı değildir; aynı zamanda sofraların, tatların ve alışkanlıkların da hikâyesidir. Her dönemin insanı, kendi çağının karnını doyururken aslında kimliğini de inşa eder. Güvercin göğsü meselesi de bu açıdan yalnızca bir gıda tercihi değil, insanlığın doğayla, etikle ve kültürle kurduğu ilişkinin aynasıdır. Güvercin göğsü zararlı mı? sorusu, bugün belki sağlık açısından soruluyor; ama tarihin derinliklerinde bu soru, bambaşka anlamlar taşırdı. Osmanlı Sofrasında Güvercin Eti: Bir Asalet Sembolü Osmanlı mutfağında güvercin eti, özellikle saray çevrelerinde zarafet ve incelik göstergesiydi. Fatih Sultan Mehmet’in sofrasında kimi…

Yorum Bırak

Gürsu Toki ne zaman yapıldı ?

Aşağıda, bir filozofun sorduğu sorularla yönelen bir yaklaşımla, Gürsu TOKİ’nin ne zaman yapıldığına dair bilgilere dayanan ama esas olarak etik, epistemoloji ve ontoloji ekseninden tartışan özgün bir WordPress blog yazısı var: Başlangıç: Bir Filozofun Sorusu Bir filozof, yeni bir yapı gördüğünde önce “Nasıl bu yapıyı bilirim?” der; sonra “Bu yapı nelere izin verir ya da kısıtlar?” sorusuna yönelir; nihayet “Bu yapı gerçekte neyi temsil eder?” sorusunu sorar. Gürsu TOKİ de benzer bir düşünsel girişim için uygundur: onun inşa tarihi, yalnızca bir zaman damgası değil; aynı zamanda o yapının ahlaki, bilgisel ve ontolojik imkânlarına kapı aralayan bir eşiğe dönüşür. Gürsu TOKİ…

8 Yorum

Güney Kutbu diğer adı nedir ?

Güney Kutbu Diğer Adı Nedir? Güç, Egemenlik ve Küresel Düzenin Sınırında Bir Coğrafya Bir Siyaset Bilimcinin Kutba Yolculuğu: Gücün Sessiz Haritası Bir siyaset bilimci için dünya, yalnızca sınırlarla değil, güç ilişkileriyle şekillenir. “Güney Kutbu” dendiğinde aklımıza buzullarla kaplı, sessiz bir coğrafya gelir; ancak o sessizliğin altında uluslararası politikanın en derin çatışmaları gizlidir. Güney Kutbu, bilinen diğer adıyla Antarktika, doğrudan bir devletin egemenliğinde olmayan, fakat tüm devletlerin çıkarlarının kesiştiği bir “siyasi boşluk alanı”dır. Bu yönüyle, iktidarın görünmez olduğu ama etkisinin en yoğun hissedildiği bir laboratuvardır. Antarktika: Egemenliğin Askıya Alındığı Kıta Güney Kutbu, yani Antarktika, küresel siyasette bir “tarafsızlık alanı” olarak tanımlanır.…

4 Yorum

Gümrük Malları satışı orjinal mi ?

Gümrük Malları Satışı Orijinal mi? Bir Filozofun Bakışı: Gerçek ve Sahte Arasındaki İnce Çizgi Gerçek nedir? Bu soru, filozofların binlerce yıldır tartıştığı, cevabı belirsiz ama derin anlamlar taşıyan bir sorudur. Gümrük mallarının orijinalliği üzerine düşünmek, bu soruyu yeniden gündeme getirir. Bir malın gerçekliği, tıpkı bilginin ya da varlığın doğası gibi, üzerine düşündükçe daha da karmaşıklaşır. Bir ürün orijinal midir? Eğer bu ürünü başka bir kültürden, başka bir pazardan, hatta başka bir yasal düzenlemeden alırsanız, orijinalliği ne olur? Günümüz ticaretinde, özellikle gümrükten geçen malların satışı, bu soruyu daha da derinleştiriyor. Bir ürün, sadece etiketiyle mi orijinaldir, yoksa üretim süreci ve kültürel…

Yorum Bırak

Kepçük demek ne anlama gelir ?

Kepçük Demek Ne Anlama Gelir? Erkeklerin Stratejisi, Kadınların Empatisiyle Mizahi Bir Yolculuk Hayatın içinde bazı kelimeler vardır ki, ilk duyduğumuzda gülümsememize neden olur. “Kepçük” de tam olarak bu kelimelerden biri. Ne ciddi bir sözlükte karşılığı vardır ne de akademik bir tezde kullanılır; ama bir sohbetin ortasında geçerse, herkesin suratında aynı merak ve eğlence dolu ifade belirir. Peki “kepçük” demek ne anlama gelir? Hadi birlikte bu tatlı kelimenin ardındaki mizahi dünyaya doğru eğlenceli bir yolculuğa çıkalım. “Kepçük”ün Gizemli Dünyası: Kelimeden Fazlası Öncelikle kabul edelim: “Kepçük” kulağa fazlasıyla sevimli gelen bir kelime. Sanki bir çizgi film karakterinin adı gibi, ya da eski…

8 Yorum

1 cm kaç DS ?

1 cm Kaç DS? Ölçülerin Ötesinde Bir Felsefi Sorgulama “Her ölçü, insanın varoluşunu anlamlandırma çabasının bir izdüşümüdür.” Bir filozofun gözünden bakıldığında, en basit sorular bile varlığın temel yapıtaşlarını sorgulatır. Bugün kulağa sıradan gelen bir soru — 1 cm kaç DS? — aslında bir ölçü değil, bir düşünme biçimidir. Bu soru, yalnızca birimlerin ilişkisini değil, bilginin sınırlarını, gerçekliğin doğasını ve insan zihninin dünyayı nasıl kategorize ettiğini de tartışmaya açar. Felsefenin üç ana alanı olan etik, epistemoloji ve ontoloji üzerinden bu sorunun yankılarını inceleyelim. Bilginin Sınırları: 1 cm Kaç DS? İlk sorumuz basit: 1 cm kaç DS? Teknik olarak “DS”, yani “desimetre”,…

8 Yorum

Kandil yağı nasıl kullanılır ?

Kandil Yağı Nasıl Kullanılır? Bilimin Işığında Kadim Bir Geleneğin Yolculuğu Bir düşünün: Binlerce yıl önce insanlar geceleri aydınlatmak için gökyüzündeki yıldızlara bakıyor, sonra da kendi küçük ışıklarını yakmak için kandillerine yağ dolduruyorlardı. Bugün elektrik düğmesine bir dokunuşla ışığa kavuşuyoruz belki ama kandil yağı hâlâ hem kültürel hem de bilimsel olarak şaşırtıcı derecede ilginç bir nesne. Peki bu kadim ışık kaynağı tam olarak nasıl kullanılır? Hangi fiziksel ve kimyasal prensiplere dayanır? Ve neden hâlâ modern dünyada yer bulur? Kandil Yağı Nedir? Kimyasal Bir Bakış Kandil yağı, genellikle bitkisel ya da mineral yağlardan elde edilen, yanıcı özellik taşıyan ve düşük is oranıyla…

4 Yorum

Kişisel güçlülük nedir ?

Kişisel Güçlülük Nedir? Edebiyatın Derin Katmanlarında Bir İçsel Direnç Arayışı Kelimeler, insan ruhunun en derin kırılmalarını bile onarabilecek bir güç taşır. Bir edebiyatçı için kelimeler sadece anlatım aracı değil, aynı zamanda varoluşun en saf halidir. Kişisel güçlülük dediğimiz olgu, çoğu zaman bu kelimelerin içinde saklıdır. Bir karakterin sessiz direnişinde, bir anlatıcının iç monoloğunda ya da bir şiirin iki dizesi arasında yankılanır. Bu yazıda, edebiyatın iç dünyasına doğru bir yolculuk yaparak “kişisel güçlülük” kavramını metinlerin ruhundan yola çıkarak çözümleyeceğiz. Kelimenin Gücü: Güçlülüğün Dilsel Kökleri Kişisel güçlülük, yalnızca fiziksel bir dayanıklılığı değil; ruhsal, zihinsel ve duygusal direnci de içerir. Edebiyat bu direncin…

8 Yorum
şişli escort
Sitemap
vdcasinogir.net